Geçenlerde de bahsetmiştim, yaz bitip sonbahar geldi mi yaz paniğim tutar. Bu yaz yapılacak başka bir şey var mıydı yok muydu diye bir sorgularım kendimi. Yine bu durumdan hareketle son yaz temalı ama aynı zamanda sonbahara girişi yapan bu yazıyı paylaşmak istiyorum….

Bu ayki röportaj konum peyzaj mimarisi ve konuğum peyzaj mimarı Mine Beşoğul Açık. Aslında siz onu Moda Meleği olarak tanıyorsunuz. Mesleğini severek seçmiş olsa da günlük hayatta hobisinin ağır basmasından dolayı modaya kaymış durumda ve benden kıdemlice bir blog yazarı 🙂 üstadlara saygı!

Bugün onu peyzaj mimarı kimliğiyle tanıyacağız bir de.

* Merhaba Mine bize biraz kendini tanıtır mısın?

1987 İstanbul doğumluyum. Anne ve babamın mimar olmasının etkisiyle bir heves 2007 yılında İstanbul Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı bölümüne girdim. Girdikten sonra biraz pişman olsam da artık her şey için çok geçti. Başa gelen çekilir diyerek yola devam ettim 🙂 Şu an e-ticaret sektöründe ve blogger olarak faaliyet gösteriyorum.

* Peyzaj mimarlığının kapsamına neler giriyor?

Yaptığımız iş tam anlamıyla çevre düzenlemesi. Yaşam alanlarını görsel ve fonksiyonel olarak kullanıcıya tasarlamak. Villa bahçeleri, otel peyzajları, rekreasyon alanları, ana yollarda etrafınızda gördüğünüz tüm düzenlemeler peyzaj mimarlarına ait.


* Sence iyi bir bahçe tasarımının sırrı nedir, nelere dikkat edilmeli?

 Peyzaj mimarları çevre düzenlemesini genelde şöyle tanımlar: Çok güzel bir kadının makyajlı ve makyajsız halini düşünün; makyaj güzelliği ön plana çıkarır, gösterişli kılar. Bizim işimiz de böyle, bir yapı ne kadar güzel tasarlanmış olursa olsun eğer başarılı bir peyzaj düzenlemesi yoksa bu çok bir anlam ifade etmez.

* Yeni yapılan sitelerde yeşil alan var gibi görünse de göz alabildiğine çim, dönemsel birkaç çiçek ve cılız birkaç ağaçtan öteye gidemiyor bu durum. Bunun önüne nasıl geçilebilir sence? 

Kullanıcılar hala peyzaj düzenlemesi konusunda yeterince bilinçli değil. Örneğin bir toplu konut içerisinde çim alan ve havuz varsa onlar için bu iyi ve yeterli bir peyzaj uygulaması. Bir yönden hak veriyorum aslında, insanlar yeşil alana o kadar hasretler ki, az bir çim alan bile onları tatmin edebiliyor. Fakat bu durumun önüne geçilmesi, sizin de söylediğiniz gibi bilinçlenmesi gerekiyor. Firmaların maliyetlerden kaçmaması ve işi uzmanlarına bırakması burada kilit nokta oluşturuyor.

* Mevcuttaki bir ormanlık koruluk alanda tüm ağaçları kesip sıfırdan bir şeyler yapmadan ormanı koruyarak yaşam alanı oluşturulamaz mı? Ulu çınarların bulunduğu bir sitede oturamayacak mıyız?

Mümkün olabilir. Esasen buna en güzel örnek babam. Altunizade Hilal Konakları’ nın projesi babama ait. Alanda çok yıllık çam ağaçları bulunuyordu. Sırf ağaçların kesilmemesi için bina yerleşimlerini projede ağaçların arasına dağıtarak tasarladı.

* Harika! Benim de hayalimdeki bir görüntü işte bu 🙂

Aynen öyle. Kaldırılması zorunlu olan birkaç ağacın da taşınarak yeri değiştirildi. Aslında mimarların da bu konuya hassasiyet göstermesi gerekiyor.Mimar ve peyzaj mimarları bir proje söz konusu olduğunda kesinlikle koordineli çalışmalı. 

* Çiçek tanziminde dikkat etmemiz gereken noktalar nedir?

Bir alanın bitkilendirilmesini yapmadan önce başarılı bir survey çalışması yapılmalı. Alanın toprak yapısı, hava şartları, bitkilerin o alana uyumlu olup olmadığı, bakı ve benzeri özellikler iyice değerlendirilmeli. Daha sonra ise görsellik tabii ki ve kullanılan bitkilerin renk ile yapı uyumu-yerleşimi. Gerekli değerlendirmeler yapılmadan önce görsellik ön planda tutulursa yapılan çalışmadan belki de bir yıl sonra eser kalmayabilir. Daha uzun vade düşünülerek görsellik ikinci sıraya konulmalıdır.

* Gözünü kapadığında hayalinde canlanan, olmasını istediğin bahçe/park/rekreasyon alanı nasıl bir yer?

Bence Green Park ve Hyde Park başarılı peyzaj örnekleri. Gözümü kapattığımda şu an tam da orada olmak istiyorum! 🙂

* Önümüz sonbahar malum. Bu mevsimde bahçemizde balkonumuzda yaratabileceğimiz yeşil alanlarla, çiçeklendirmeyle ilgili birkaç tüyo verebilir misin takipçilerime?

Tabii ki. Sonbahar aylarında dikime uygun çiçekler nergis, sıklamen, sümbül, çiğdem ve tabii ki kasımpatı.

Çiçeği burnunda anne olarak bu yoğun bebekli günlerinde teklifimi geri çevirmeyen ve bu keyifli röportajı veren sevgili Mine’ ye tekrar teşekkür ediyorum.

Yazar

Yorum Yaz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Pin It