Rüya Çocuk Odalarına Kids Living Etc ile – Röportaj #13

2 martta 1 yaşını dolduracak olan gencecik bir marka Kids Living Etc. Siz bakmayın o 1 yaşa. Şimdiden Instagram’ da ciddi fanları var. İskandinav tarzını Ikea’ dan sonra çocuk odalarıyla aklımıza, zevklerimize kazımaya kararlı. Üstelik de 1 yıla pek çok kuzeyli markanın temsilciliğini sığdırmışlar. Yeni nesil çocuk odalarına masumiyetin yanına “cool”luğu da katıyorlar. Fazla söze gerek yok, marka ortada, birbirinden sevimli ürünler ortada. Şimdi de onları yakından tanımakta sıra…

Decoridea: Kendinizi tanıtır mısınız?

Kids Living: Ben Esra Alkan. 81 İstanbul doğumluyum. Mimarım. Fakülteden arkadaşım Elif ve Selda ile beraber bu işi kurduk. Aslında okuldan sonra hiçbirimiz mimarlık yapmadık. Farklı sektörlerdeydik. Ben kozmetik sektöründe vitrin tasarımı ile başladım. Sonrasında da hep pazarlama tarafında oldum ve git gide hoşlanmaya başladım, işin içinde öğrendim birçok şeyi. Faber Castell’ e geçtiğimde firma MBA’ e gönderince işi okulunda da öğrendim ve 15 yılım bu alanda geçti. Sonrasında hamile kaldım ve hayat çok farklı bir yere kaydı.

D: Kids Living nasıl oluştu?

K: Aslında okuldan sonra çok sık görüşmediğimiz bir dönemdi. Ama ne zaman arka arkaya hepimiz hamile kaldık o zaman daha sık bir araya gelir olduk. Ben kızımın odasını dekore etmeye çalışıyordum. Beşiğini aldım ama 1 yaşına gelene kadar bir türlü istediğim şeyleri bulamadım Türkiye’ de ve odasını tamamlayamadım, terzi kendi söküğünü dikemez misali. Baktım aradıklarımı da bulamayacağım, yurt dışından kendim için tek tek getirmeye başladım. İsveç’ ten, Hollanda’ dan lamba gibi dekoratif objeler sipariş verdim. Ama hep bir kuzeyden hep bir Nordic esintilerle. Elif ve Selda da gördükçe “biz de mi getirsek?” , “aslında satsak mı, yapabilir miyiz?” diye sözler dolaşmaya başladı ve 3 ay kadar git geller yaşadık. Sonunda ilk adımı attık ve marka ile iletişime geçtik. 3 yeni anne olarak İskandinav stilini seviyoruz ve Türkiye’ ye de sevdirmek istiyoruz, sizin Türkiye ayağınız olalım dedik ve ilk olarak A Little Lovely Company’ den kabul geldi ve ilk ithalatımız gerçekleşti. Onun referansı ile de diğer markalarla temasa geçtik derken hepsinin kabulü birbirini izledi. Artık markalar bize gelmeye ve markamızı Türkiye’ de satın demeye başladı. Instagram’ a kızımın odasının fotoğraflarını koyarak başladım çünkü o an henüz ürünlerimiz gelmemişti bile. Yavaş yavaş eklenmeye başladı ve bir anda epey ilgi gördük. Nisanda Instagram’ dan satışa başladık, temmuzda websitemiz ancak yayına girdi güncel haliyle. Şimdi yolumuza Elif ile birlikte 2 anne olarak devam ediyoruz.

D: Neden İskandinav stilini seçtiniz ve neden çocuk odaları?

K: Tamamen kendi zevkimiz olduğu ve evlerimizin dekorasyonunda da bu stili benimsediğimiz için İskandinav ürünlerine yöneldik. Türkiye’ de aradığımızı bulamadığımız için ve çocuk odası dekorasyonundaki bu açığı da görünce iş planı kendiliğinden oluştu. Çocuk odaları olmasının sebebi de kendi bebeklerimizin odasından yola çıktığımız için. Ama çıkış amacımızdan da çok memnunuz çünkü insanlar şaşırmaya başlamıştı bunlar Türkiye’ de satılıyor mu diye. Yalınlığı ve fonksiyonelliği seviyoruz, sadelik deyince de ister istemez İskandinav stiline doğru bir kayma oluyor.

D: Ürün gamınızda neler var, hangi hizmetleri veriyorsunuz?

K: Çoğunlukla dekoratif ürünler. Örneğin, light box’ ı ilk biz getirdik sonrasında patlama oldu resmen, epey ilgi gördü. Ama şu an yine biz bir farklılık olarak renklilerini getirmeye başladık. İthal ettiğimiz markanın 2 yıl garanti veriyor oluşu da bizi sektördeki taklitlerimizden ayırıyor. Bu anlamda da ürünlerimizin arkasındayız. Esasen işin tasarım kısmında hiç gözümüz yoktu. Fakat biz oraya hikayemizi yazınca 3 mimar anne diye, bu kez tasarıma yönelik talepler de gelmeye başladı fikir soranlar olsun, odasını komple teslim edenler olsun. Çünkü mevcut odalarıyla bizim ürünleri uyduramayanlar oldu, bize danıştılar ne ile kombinleyelim nasıl yapalım diye. Haliyle iş işi geliştirdi ve mimari tasarım ve danışmanlık tarafını da devreye aldık. Normalde mimarla çalışmak herkese uymayabilir, lüks kaçabilir, bütçeyi aşabilir. Biz daha günümüze uygun, hızlı tüketilebilir bir paket oluşturduk. Alışveriş danışmanlığı gibi kişisel dekorasyon danışmanlığına dönüştü. Web sitemize girip mini dekorasyon paketini satın alıyorsunuz. Bu paket ile bize odanızın resimlerini ve ölçülerini yolluyorsunuz. Akabinde sizi ve zevklerinizi daha yakından tanıyabileceğimiz bir anket formu yolluyoruz. Tüm bu bilgiler çerçevesinde bir mood board hazırlıyoruz sizin odanız için hayal ettiklerimizi içeren. Mobilya tercihlerinde her bütçeyi düşünüyoruz. İlla ki bizim ürünlerimizden alınması gerekmiyor bu paket içinde. Tarz ve bütçenize uygun haliyle Ikea’ ya da yönlendirebiliyoruz farklı markalara da. Bu bizim ürünümüzden ziyade çözüm paketimiz olmuş oluyor özetle. Faydalı tarafı ise yüz yüze görüşmeden bile şehir dışındaki müşterilerimize de ulaşabiliyoruz.

D: Farklı alanlara veya tarzlara kaymayı düşünüyor musunuz?

K: Çok çok taze bir oluşumun içerisindeyiz tam da. Mobilya kısmı hiç yoktu bizde. Farklı markalara yönlendiriyorduk. İşin içine mobilya da girdi çünkü bir ortaklığımız var artık. Fransız markası olan Vibel ve diğer ithal ürünleri de içeren Vibel & More’ un online franchise’ ını ve İstanbul Anadolu yakası bayiliğini aldık. Şimdilik en ikonik ürünü Sebra beşiği burada, sadece beşik değil aslında açılarak çocuk yatağına da dönüşüyor. 1940′ larda yapılan bir tasarım ve hala popüler. Bunun yanı sıra Lifetime ve Asoral diye farklı markalarımız da var mobilya tarafında. Yurtdışındaki kids concept storelar var senelerdir beğendiğimiz, içine girince çocukla ilgili pek çok tasarım ürün bulabildiğimiz, işte o konsepti ve sıcaklığını çok seviyoruz dolayısıyla o yöne doğru bir gidişimiz var. Aşırı büyük ve göz önünde olan mağazalar değiller, belli metrekarelerdeler ve bilen gidiyor. Tabii mağaza olunca işin içine giyim de giriyor, oyuncak da, kitap da. Biz de her geçen eklemeler yapıyoruz.

D: Ürün seçiminizi neye göre yapıyorsunuz?

K: Tamamen kendi zevkimize göre :)) kendi çocuğumuzun odasında kullanmayacağımız hiçbir şeyi getirmiyoruz. İlk günden beri mottomuz buydu. Bazı ürünlerden tek getiriyoruz koyup fotoğraflıyoruz, içimize sinerse, çocuklar beğenir, kurcalarsa devamını getiriyoruz. Önceliğimiz onların zevki ve bizim zevkimiz.

D: Doğru bebek/çocuk odası düzenlemesi nasıl olmalı teknik olarak? ( zevkler ve renkler haricinde)

K: Hamile kalındığı andan itibaren size dayatılan şeyler var. Kız odası renkler tarzlar budur, erkek odası renkler tarzlar budur, beşik, dolap, alt değiştirme ünitesi, berjer, set tamam, yaklaşım bu. Nolur buna bağlı kalmasınlar, o alt değiştirme üniteleri 6 ayda miyadını dolduruyor, büyüyen yatak deseniz ne şık ne işlevsel. Bebek için kurgulanan o düzen 1 yaşında hareketlenen çocuğun hiç de ihtiyaçlarına yönelik olmuyor. Emek de para da boşa gidiyor. Böyle odalarda çocuğun en büyük ihtiyacı oyun ve depolama alanı hiç düşünülmüyor. Biz annelere şunu tavsiye ediyoruz: çocuğunuz 1 yaşına geldiğinde odasını dekore edin. O zamana kadar bir beşik gerçekten işinizi görecektir. Sonrasın montessori yatağına geçiş trendi başlıyor ama burada montessorinin mantığını kavramak yani çocuğun odasını kendi işini görebilecek, kendi kendine yetebilecek düzenlemeye sokmak. Çok değinmediğimiz bir ürün gamı da mini mobilyalar: çocuk masa sandalyeleri. Piyasada ne yazık ki çok dar seçenek mevcut. İnşallah ilerleyen zamanlarda onunla ilgili de çalışmalarımız olacak.

D: Şube sayınız artacak mı? Hedefleriniz neler?

K: Ürünlerimizin satışını yapmak isteyen epey firma oldu bu süreçte. Şu an Vibel & More ile karşılıklı bir anlaşmamız var. Onlar da bizim ürünlerden satıyor. Bir de Kozyatağı’ ndaki Kiddie Home’ da bizim ürünlerimiz bulunabilir. Şöyle zor bir tarafı var. Kendi kararımıza göre hemen bir yere veremiyoruz ürünleri. Markalarla hemen iletişime geçiliyor, nerede satılacaksa o mağazanın ve sattığı diğer ürünlerin resimleri gönderiliyor. Onlar da onayladıktan sonra verebiliyoruz. Çok hızlı ilerlemek niyetinde değiliz, zincir mağazalarda olmayı zaten düşünmüyoruz, adım adım gelişecek bundan sonrası da içimize sinerek.Belki Avrupa yakasında bir şube daha olabilir ama franchise düşüncemiz yok, butik kalmak böyle bir şey.

D: Gördüğünüz yoğun ilginin size göre sebebi nedir?

K: Bence samimi olmamız. İlk günden beri Instagram’da da yansıttığımız markanın bir dili var. Hafif rahat, esprilerin de döndüğü içten bir yapısı var eğlendiren. “Biz de anneyiz, sizden biriyiz, rahatlamaya ihtiyacımız var” mesajını veriyoruz. O ses tonunu da sevdi insanlar. DM’ den fikir danışana da dönüyoruz, halimizi merak edip sorana da dönüyoruz. Satış sonrası hizmetimizle de fark yaratıyoruz. Sattığımız her ürünün arkasındayız. Yeri geliyor bozulan ama stoğu tükenmiş tek bir ürünü bile bir çocuğu sevindirmek uğruna getirtiyoruz.

D: İnsanlar neden Kids Living’ e gelmeli?

K: İskandinav stiline hayran olan bir tek biz değiliz. Sonuçta bebek odası hazırlığı yapan binlerce anne var, bizdeki ürünleri arayan bulmaya çalışan. İşte biz onlara ulaştırmaya çalışıyoruz. Bir de ne olursa olsun hamile hele hele doğum yapmış bir annenin saatler boyunca ordan oraya gezme gibi bir zamanı olamayabiliyor, en fazla avmlere gidebiliyor ki orada bulacakları da sınırlı. Hayal ettikleri, arayıp da bulamadıklarını ayaklarına götürüyoruz. Mağazamıza yoldan geçenden ziyade zaten bilerek gelen bir kitlemiz var. Var olan sektörün kısır döngü ürünlerinden kaçış için bize gelebilirler. “ben yaptım oldu” tarzı odalar değil, çocuğumun zaman içinde zevkine göre oluşacak karakterli odalar ilgi odağımız ve tercihimiz. Sadece ürünlerimizi haftalık olarak incelemeye gelen müşterilerimiz de var. Sohbete uğrayan, eşiyle gelip bir şey alamayıp tek başına kaçamak yapan da. Hamile misafirlerimize kafeinsiz kahvemiz bile var 🙂 maksat gelsinler incelesinler, keyifli zaman geçirsinler.

D: Sizi başka sürpriz mecralarda da görebilecek miyiz?

K: Pop-up store’ ları biz çok seviyoruz. Birkaç kez hem kendimiz organize ettik hem başka organizasyonların içinde yer aldık. Çünkü müşteri arada canlı canlı görmek dokunmak da istiyor. O anlamda faydalı oluyor. Ankara’ da Vibel’ in mağazasında bunu yaptık inanılmaz güzel geçti, hatta İzmir Vibel de istedi. Nisan mayıs gibi orası için de düşünüyoruz.