Bu kadar kar muhabbetinin içindeyken çorbaya bir tutam tuz da ben eklemesem olmazdı elbette. Epeydir bu denli soğuklar görmemiş olan İstanbul karla, buzla, donla mücadele ederken sizi biraz daha donduracak bir yere götürüyorum bu ay. İstikamet bir parça kuzey: İsveç Jukkasjarvi Ice Hotel.
Sizi buzdan bir krallığın orta yerine bırakıyorum. Kendinizi buzlar kraliçesi gibi hissedesiniz diye… Kurallar sizin, keyif sizin, bu sıradışı deneyim için hadi takılın peşime.
Bu yıl 25. yılı Ice Hotel’ in veya şöyle mi demeliyim: 25. kuruluş yılı değil, 25. kez kuruluşu. Restaurantından resepsiyonuna, yatağından bardaklarına kadar burada görüp kullanabileceğiniz her şey buzdan yapılma.
Her yıl nisan-mayıs aylarında çözülüp eriyen ve suları Torne nehrine karışan bu otel, yine her yıl kasım-aralık aylarında ilkbaharda Torne nehrinden stoklanan kar ve buz kütleleriyle baştan inşa ediliyor. Sürekli değişen çoğu sanatçı ve heykeltıraştan oluşan 100 kişilik bir ekiple sürprizler dolu yeni bir otel, 25. kez. Bu da yapım aşamasına ait ufak bir video.
Aslına bakarsanız tam bir designer oteli Ice Hotel. Tasarım ve sanat konuşmuyor adeta şiir gibi dökülüyor karşınızda.
Bu da hayatınızda görüp görebileceğiniz en etkileyici otel lobisini, yatak odasını ve hatta kilisesini seriyor önünüze. Evet kilise. Bu otelde kilise de es geçilmiyor hem de yine en buzlusundan. Kilise niye mi var? Burada her yıl hatırı sayılır çift nikah kıyıyor.
“Mümkün değillll! Donarım ben” diyenleriniz olacaktır. Aslında otelin iç ısısı +4’C. Donmuyorsunuz ama tabii ki üşümek kaçınılmaz! Gece hayvan postlarına sarılıp buzdan bir yatakta uyumak ise bu dünyada yaşanabilecek en sıradışı deneyimlerden biri. Böyle bir soğukta kesinlikle uyuyamayacaklar için sıcak oda seçeneği de mevcut ama böyle bir otele gidip de standart bir otel odasında kalmak pek de akla yatkın değil.
Burada sıkılmaya da fırsat yok. Sevimli geyiklerin veya güzeller güzeli huskylerin çektiği kızaklarda doğanın tadını çıkarabilir veya dünyanın yine sayısız lütuflarından biri kuzey ışıkları olan aurora borealisin yansımalarına tanıklık edebilirsiniz.
Özel tulumlarla yapılan kutuplarda yüzme aktivitesini çok çok merak etsem dibi bu kadar kara sularda yüzmek benim için biraz fazla maceraperest bir hareket olur. Her an altınızdan sevimli bir fokun dürtmeyeceğini ya da devasa bir kutup ayısının sizi omuzlarına almayacağını bence hiçbir rehber garanti edemez 🙂
Bu yılki rotamda olmasa da Ice Hotel’ de en azından bir gece konaklamak (fazlası benim gibi üşümeye yatkın bir bünye için zararlı olabilir) hayat planlarım arasında kesinlikle var. Ne dersiniz, bu kadar iddialı bir mekanda bulunmaya siz cesaret edebilir misiniz?