Bu yazın en iddialı modeli geldi: Santorini. Genel olarak ev tekstili ürünlerimde bir model çıkarmak istediğimde kalem kağıdı alıp geçiyorum masa başına ve o ilhamla dökülüyor bir şeyler. Bir diğer seçenek de en plansız programsız anlarda en sürprizli detaylarda ilhamın gelmesi ve koşa koşa yine kağıda oradan da kumaşlara akması… Bu kez ikisi de olmadı ama. Bir gün annem geldi dedi ki hasret kaldık yurtdışı gezilerine, ne zaman başlayabileceğimiz de belli değil, onlar bize gelsin madem. Santorini yapsana dedi ve şimşek çaktı 🙂
O andan itibaren yine iş kalem kağıda, taslaklara düştü. Santorini deyince aklıma neler geliyor tek tek düşündüm listeledim, şablonları oluşturdum, ne nereye gelmeli hangi boyutta oluşturmalıyım gibi onlarca soru neticesinde şekillenmeye başladı her şey. Ve amerikan servis ile peçetesinden oluşan bu takım çıktı ortaya. Elbette mavi kubbeli, bembeyaz merdivenli evleri, pespembe begonvilleri ve derin mavi deniziyle o sıcacık Ege havasını tamamıyla sofralara sermeliydi, tam da öyle oldu.
Takım ortaya çıktı peki ya sofranın ihamı? Ürünleri elime alıp gözlerimi kapadığımda Yunan’ ın mis gibi beyaz örtülü mavi arka planlı tavernalar canlandı hayalimde. O halde açık mavi servisleri ön plana çıkaracak beyaz dümdüz bir örtü şarttı. Hemen evdeki takımlardan biri arka plan olarak masada yerini aldı. Servisleri yerleştirdikten sonra sıra sofrayı hareketlendirmeye geldi. Yunanistan’ ın yeşil tepelerini ve zeytin ağaçlarına gönderme yapmak için yeşil dallar ve zeytin dallarından bir garland oluşturdum. Üzerine de masadaki beyaz öğeleri desteklemek için beyaz lisianthuslar serpiştirip son dokunuşu da elbette begonvillerle yaptım.
Dekoratif parçalarda sofraya biraz ışıltı katmak için kristal sade bir çift şamdan kullandım, açık mavi mumlarla tamamladım. Sofrada bardakları karıştırmak en favori dokunuşlarımdandır. Mavi kesme kristal kadehleri düz kadehlerle bir arada kullandım. Sofrada sürprizli detaylara yer vermek isterseniz menü ve isim kartları hazırlayabilirsiniz. Ben de Yunan anahtarı desenli kartlara (bunları da internetten bulup ozalitçide kalın kağıtlara bastırdım) İsim kartlarını da deniz kabuklu örtü tutacaklarıyla ve begonville tutturdum. Peçetesinde yine birebir aynı deseni kullanmak çok anlamlı olmayacaktı. O yüzden peçetede, evin köşesinde yer alan begonvilleri aktardık sadece.
Yorumlarınızı çok çok merak ediyorum. Biz desen kombinasyonlarını ve renkleri bu şekilde hazırladık, siz sipariş ederken istediğiniz renk ve kumaş kombinasyonunu seçmekte özgürsünüz. Ben pek de Santorini hayranı sayılmam Sibel, benim evim Çeşme’ de, Bodrum’ da derseniz de begonvillerin en tatlı renklerini çalışırız sizin için de 🙂 Daha detaylı bilgi isterseniz ya da sipariş için bizimle 0542 637 4998 nolu telefondan ya da decorideatr@gmail.com dan ulaşabilirsiniz. Bu arada bu sofra çekimiyle ilgili bir not da eklemeden geçemeyeceğim. Bu sofrayı kurduğum gün aynı zamanda bir televizyon programı çekimim de vardı. Çok sevgili Nurhan Koç Düzgün‘ ün hazırlayıp sunduğu KRT TV‘ de yayınlanan “Her Şeyden Biraz” programının haftalık konuklarından biriydim. Programı kaçırdıysanız bu linkte 22. dakikadan itibaren izleyebilirsiniz.
Bu arada üşüyen olursa diye masanın köşesine braktığım bu gök mavisi şalı da Trendyol’ dan aldım. ( link için buraya tıklayabilirsiniz)