Sizi Bodrum’da bir haftasonu kaçamağına götürüyorum bu kez! Eşimle Bodrum’ un en sevdiğimiz dönemi denize girebildiğimiz fakat henüz sezonun açılmadığı o minicik ara dönem. Ve bu sene enfes bir açılış yaptık bu dönemde. Yaz Yalıkavak butik otelin davetlisi olarak haziranın ilk hafta sonunu burada geçirdik. (Bu minik kaçamağın bir de Youtube videosu mevcut, linki burada. Ama tavsiyem önce her zaman yazıyı okumanız) Hazırsanız başlıyorum…
30 yıllık otel işletmeciliği tecrübesi olan bir otele adım attığınızda bu deneyimin tüm artılarını adım adım hissedersiniz otelin her köşesinde. Butik otellerin kendilerinin küçük olmasının aksine yaşattığı deneyimin ve hizmet kalitesinin çok iyi olması gerekir. Lobideki güler yüzlü karşılamadan itibaren kendinizi özel hissedeceğiniz bir yerde olduğunuzu anlıyorsunuz. Tipik Bodrum evlerini, begonvillerin, muz ağaçları ve kaktüslerin sarmaladığı ambiyansı eşsin. Tertemiz odaların minimalist dekorasyonu sizi ikinci etapta sarmalıyor.
Biz akşamüstü otele vardığımız için gün batımını kaçırmamak için hızlıca üzerimizi değiştirip otelin bünyesinde yer alan ve eminim hepinizin aşina olduğu Galliard Covehouse restauranta indik. Sezona çok iddialı hazırlandıkları tadım menüsünü deneyimledik.
Başlangıçlar, ara sıcaklar ve ana yemekle ilerleyen enfes bir Ege mutfağı ve deniz ürünleri seçkisi hazırlanmıştı. Gün batımından keyfini çıkartırken günün yorgunluğunu da birbirinden lezzetli yemeklerle attık. Hele hele o lime soslu midye rüyalarınıza bile girebilir. Final ise bir İspanyol klasiği olan paella ile yapıldı. Nisan ayında Valencia’ da yediklerimizi asla aratmayan mükemmel bir reçeteyle hazırlanmıştı. Böylece günümüzü tamamladık.
Ertesi sabah otelin yenilenen beach restaurantı olan Verano’ da kahvaltımızı ettik. Sonrasında denizin tadını çıkarmak için sahile indik. Otel tamamen dolu olduğu halde sahilde bir sürü kalabalığa maruz kalmadan rahatça dinlenebildik. Bu arada Verona restaurant denizin tam üstünde olduğu için sahile de atıştırmalık yiyecek içecek söyleyebiliyorsunuz.
Öğle yemeği için yine tercihimiz orası oldu. Güneşin altında sabahtan beri epey bir bunalınca buranın gölgesinde yemek yemek çok iyi geldi. Öğle menüsü de epey başarılı. Yazın sıcağında sizi bunaltmayamayacak, doyurucu ve gayet yeterli alternatifler sunuyor.
Yediklerimizi eritmek için biraz hareket etmek adına Yalıkavak Marina’ya inmeye karar verdik. Son açılan mekanları, mağazaları görelim, biraz kendimizi güncelleyelim istedik. Akşamüstüne yakın bir saatte gitmemize rağmen aşırı bir sıcak vardı. Serin bir köşe bulup keyif yapmak en iyisi. Biraz dolaştıktan sonra akşam yemeğine hazırlanmak için otele geri döndük.
Bu akşam ise Yalıkavak’ ın bir başka klasiği olan balıkçı Hasan’ ın Yeri’ ne rezervasyonumuz vardı. Aileden Yalıkavak’lı bu işletme uzun yıllardır Bodrum ve Ege mezelerini servis eden bir balık restaurantı. Yine gün batımına yetiştiğimiz deniz kenarındaki harika konumu da eşsiz lezzetlerle birleşince Bodrum’da mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden biri olarak listeye üst sıralardan giriyor.. Denediğimiz her şey çok lezzetliydi, gözünüz kapalı rezervasyon yapabilirsiniz.
Bir günü daha tamamladıktan sonra sabah erkenden denize girebilmek için alarmımızı kurup dinlenmeye geçtik. Hayatımda ilk kez bir sabah üşenmeyip sabah denizinin tadını çıkarmak için bu kadar erken uyandım. (Yaş alma belirtsi miydi? Eh bu da 40 yaşın dönüm noktalarından biri olsun madem öyle;) ) Gerçekten o sabah dinginliğinde yüzmenin keyfi bir başkaymış. Sonrasında sahilde ufka dalıp son sakin saatleri derin bir nefes gibi bünyeye çekmek ise paha biçilemez bir his…
Sonrasında Verano’ nun leziz kahvaltısı için -bu seferlik- son kez hazırlanıp en güzel masada yerimizi aldık, kahvelerimizle de son keyif noktasını koyduk. Misafirlerin kendini el üstünde hissettiği, stil sahibi Yaz Yalıkavak‘ a bu davet için çok teşekkür ediyoruz. Unutulmazlarımız arasında yerini aldı.