Mısır bu… Giden gören bilir, o mistik havası, mitolojik hikayeleri, masal gibi ütopik gelen sıradışı tarihiyle ve muazzam tapınaklarıyla sizi adeta efsunlayan bir ülke… Gittiğim zamanın etkileri bu ayki yazıyla yine gün yüzüne çıktı…
Peki ne yapar, nerelerde oturur, ne eşyalar kullanır bu Mısırlılar?
Öncelikle doğunun oryantalist havasını bünyesinde taşır. Zaman zaman Fas rüzgarı estiren aydınlatmalar ve sedirler aslında aynı coğrafyanın bireyleri olduğunu hatırlatır.
Yerli halk elbette Müslüman nüfus çoğunlukta olduğu için de bu kadar iç içe değil piramitler ve sfenkslerle, ancak değerli tarihini de sahip çıkıyor. Siz de banyonuzda benzer bir atmosfer yaratabilirsiniz. Mısır’ dan çok çok ucuz fiyatlarla alacağınız sayısız dekoratif eşya ile piramitleri ve hiyeroglif dolu tapınakları evinize taşıyabilirsiniz.
Zaman zaman sedirle yer yatağı karışımı çok alçak yataklar da tercih edilebiliyor.
Önümüzdeki ay değineceğim ölüm ve mumyalama tanrısını Anubis’ i sembolize eden çakal ise burada ön planda. Dekorasyonda sıkça karşılaşacağınız bir figür.
Özellikle halı ve kilimlerde etnik desenler görülür.
Koyu renk kumaşlar ve ahşaplar tercih edilir.
Ahşap oymalı veya herhangi bir detayı olan paravanlar sıkça kullanılır.
Baştan aşağı Mısır simgeleriyle dolu bir ev daha…
Özellikle 90′ larda ülkemizde her iki Türk evinden birinde hiyeroglifli papirüslerin olduğunu iddia edebilirim. 🙂 Şimdilerde pek sık rastlanmıyor ancak Mısır’ a giden herkeste farklı bir anlam ifade ettiği için bence hala güncel bir aksesuar.
Yaşam alanlarındaki oryantalist etki tabii ki banyolara da yansıyor. Ağır seramikler klasik küvetler ve nostaljik armatürler başrolde.
Sanırım en sevdiğim bu oldu 🙂 Hani şöyle 10-15 odalı evim olsa bir tanesini bu konseptte dekore eder duvarlarını da böyle kaplatır mıyım, kaplatırım!
İlhamını çölün ortasındaki doğadan alan bir ülkede “animal print” dediğimiz hayvan derisi baskıları da görmemiz gayet doğal…