Yemek yapmak, misafir ağırlamak ve o büyük emekle yapılanları ayrı bir özen ve farklı sunumlarla konuklarıma ikram etmek evdeki ennn keyifli anlarımdandır… Hele ki beklenmedik tarifler deneyip gelenleri şaşırttıysam, o yemekler ayıla bayıla yendiyse değmeyin keyfime 🙂
Tabi bu güzellikleri sunmanın birkaç ufak püf noktası var. Öncelikle açık büfe değil de masa oturma düzeninde bir davetse verdiğiniz, yemek takımınıza uygun renklerde ve tarzda bir masa örtüsü sererek başlamak gerek. İster sade, ister spor, ister dantelli ve klasik bir modeli tercih edin fark etmez, yeter ki genel konseptinizle uyumlu olsun. Örneğin çok iri ve koyu desenli bir yemek takımınız varsa tavsiyem daha düz renklerde masa örtüleri seçerek hem örtünüzle elegan bir çizgi oluşturun hem de arka plandaki sadelik yemek takımınızı daha ön plana çıkarsın. Varsa suplaları ve gerekli tüm materyalleri yerleştirdikten sonra ufak dokunuşlarda sıra. Mesela, çatal bıçak yastığı kullanarak sofraya hem ağırlık katabilir hem de özellikle kaşıkların örtüye leke bırakmasına engel olabilirsiniz. Bernardo’ da uygun fiyatlı seçenekleri de mevcut. ( http://shop.bernardo.com.tr )
Olmazsa olmaz dediğim ve bu yazımın temelini oluşturan çiçekler! Tercihim canlı çiçekten yana olsa da aranjmanı zevkle yapılmış ve kuruluğunu çok belli etmeyen yapay çiçekler de kullanılabilir elbet. Mis kokusu ve enfes renkleriyle masanızı şenlendirirken sizin ve misafirlerinizin gözünü gönlünü açacaktır. İşte bu haftasonu gelen misafirlerimiz için hazırladığım sofra! Bu kez beyaz gül ve lila kırçiçeği tercih ettim. Masa sunum ve kişi sayısı bakımından kalabalık olduğundan az hacimli bir seçim yaptım.
Kırmızı meyvelerin eşlik ettiği bir kahvaltı soframda ise kırmızı hüsnüyusufları kullanmıştım.
Yine kırmızı hüsnüyusufları kullandığım bir sofra ise kırmızılı kadehlerle kombinlediğim bir el yapımı makarna şovu sonrası yenen yemeğimiz içindi. (not: El yapımı makarna şovu ve tarifi ise çok yakında blogda başka bir postun konusu) (tarif için buraya bir tık)
Şu an İstanbul’ daki laleler malesef kendinden geçmeye başladı. Ee mayısa geldik, “lale devri” bitiyor haliyle. İşte bu döneme denk gelen bir arkadaş grubum içinse pembe laleli bir masa hazırlamıştım.
Şimdilik çiçekli sofralar paylaşımlarımı burada kesiyorum. Mevsimler değiştikçe dönemi gelen mis gibi çiçekli diğer sofralar yine burada olacak. Bu arada eklemek istediğim ve eksikliğini hissettiğim bir konu ise çoğu çiçekçinin dükkanlarında hep aynı tarz çiçekleri bulundurmaları. İçeri girersiniz ve renk renk gerberalar, birkaç çeşit kasımpatı, gül, lilyum… Gerisi de ya saksı çiçeği ya da yapay çiçek! Halbuki mevsimine göre frezyalara, lalelere, şakayıklara, nergislere hatta nilüferlere daha bol yer verilse cicili bicili aranjmanlar yapılsa güzel olmaz mı?
Her daim mağazasında farklı çiçeklere de yer veren birkaç çiçekçi tavsiye edeyim.
Sabuncakis ( Etiler, Beylikdizi ve Yeşilyurt şubeleriyle ) http://www.sabuncakis.com/
Eren’s Flowers (Reşitpaşa) http://www.erensflowers.com/
La Maison de Fleurs ( Kuruçeşme ) http://www.lmdfleurs.com/
Lily Çiçek ( Şişli, Göztepe ) http://www.lilycicek.com/list/list.asp?ktgr_id=1004
Bunlar genelde fiyatları biraz daha yüksek olan tasarım buketler yapan firmalar. Daha hesaplı bir adres isterseniz ise benim de zaman zaman alışveriş yaptığım Bahçelievler’ de bulunan Çınar Çiçekçilik http://www.cinarcicek.com/ diğer bir alternatif olabilir.
Çiçek kokulu günler diliyorummm 🙂
3 Yorum Var
harikasınız… 🙂 takip etmeye devam edeceğim!
Teşekkür ederim 🙂
Gerçekten Çok Güzel Bir Sunum Ve Makale Olmuş Tebrikler Takipteyiz 🙂 http://www.sofratakimlari.com