Aralık ayına hızlı bir giriş yaptık. Kısalan günlerin, buzzz gibi soğuyan ve kararan havanın en katlanılabilir yanları masum masum dökülen kar taneleri ve sıcacık…
Aralık ayından itibaren kendimi heyecanına kaptırdığım konuydu kızımın doğumgünü. 19 şubata 2 aydan fazla vardı ama ohoo detayları belirlemesi, hazırlığı filan derken ancak yetişirdi…
Akşam rutinleri tamamlanmış, herkes uyumaya yakınken iyice bastıran taze karda yürüyüş yapmasak olmazdı. Gecenin 23.30unda üşenmeden giyindik kuşandık maaile kar yürüyüşüne… Eşimin çektiği aşağıdaki…
Herkese iyi haftalar, Güzel haberler aldığımız bir hafta olmasını canı gönülden istedim ne hikmetse tam şu an, bir işaret midir bilemem…
Son yıllarda kendiliğinden bir huy oluştu bende. Evet resmen huy oldu bu. Gözüm algım her sezon başında yenililkleri görüyor, inceliyor, süzüyor ve gidiyor geliyor…
Nasıl yaz geldi mi deniz, güneş ve kum hayalleri kuruyorsak kış geldiğinde de şöyle bol kar manzarasına karşı şömineli bir dağ evinde olmayı hayal…
Bu kadar kar muhabbetinin içindeyken çorbaya bir tutam tuz da ben eklemesem olmazdı elbette. Epeydir bu denli soğuklar görmemiş olan İstanbul karla, buzla, donla…
Karlı güne karlı bir post yakışmaz mı? Hem de nasıl, hem de yeni yıldan 1 gün önce. Şöyle bir güzel yaslanın arkanıza ve bakın…