Siz sormadan ben söyleyeyim yaz rehaveti mi, sıcaklar mı, bebişin yavaştan ek gıdaya geçme süreci mi diyeyim bilmem bu ay bir türlü oturamadım blogumun…
Salonlarımız öncelikle olmak üzere evin demirbaşlarındandır orta sehpalar. Bunun yanı sıra eğer mevcutsa bir oturma odası, bahçe, teras oldu mu hemen oralara da konduruveririz…
Bugün sizleri sıcacık ve elegan bir zevkle döşenmiş bir eve götürüyorum. Bu evin sahibi size yabancı gelmeyecek. Sevgili blogger arkadaşım Katia Ertuyun güzel ailesiyle…
Bir zamanlar devasa büfelerin tam orta yerinde ya da kendi halinde ama özenle süslenmiş (tepesindeki dantel dahil) televizyon sehpalarında yer alırdı evin göz bebekleri…
Devamlı takipçilerim bilir, kardeşim evlilik hazırlıklarında. Chester koltuk almayı düşündüklerinden işi uzmanına bırakarak onları neyle nasıl kombinleyeceğini sorunca iş başa düştü, bana da bugünkü…
Biz şimdilerde her ne kadar onun adına puf desek de Osmanlı’ daki yaygın kullanımından dolayı İngilizce’ ye “ottoman” olarak geçmiştir. Ne güzel ki dillere…
Kim sevmez ki oturduğumuz anda bizi gevşeten huzur veren, belki de çocukluğumuzun oyuncu yanına götüren sallanan sandalyeleri? Kimsenin itiraz edeceğini düşünmüyorum. Bir dönem özellikle…